Sakarya24 Sakarya Haberleri

Yazar Erdemin yeni kitabı Gülebakan” isimli yeni kitap raflarda yerini aldı

0 60

Şehir kültürü yazarı Yusuf Ertuğrul Erdem tarafından kaleme alınan Sakarya’nın meczup,
deli-divane dediğimiz aklı karışıkları ve onlara sahip çıkan güzel insanlarının yaşam
hikâyelerinin anlatıldığı “Gülebakan” isimli yeni kitap raflarda yerini aldı…

Kitap, anaforlarla dolu çalkantılı bir derya olan deliliği, şehirdeki deli-divaneleri ve onlara
sahip çıkan güzel insanları konu alıyor. 1970’lerden günümüze yarım asrı aşkın
süredir Sakarya’ya kulaktan kulağa, nesilden nesile isimlerini, hikâyelerini duyduğumuz
Sakarya’nın bu özel insanlarının anlatıldığı Gülebakan kitabı oldukça ilgi çekeceğe benziyor.

Kitap hakkında yazar Yusuf Ertuğrul Erdem bizlere şunları söyledi: “Özellikle çocukluk ve
gençlik yıllarımızda hepimiz bir “deli” tanımışızdır. Onların korkularıyla büyütülüp ergenliğe
eriştik. Bu delileri tanıdıkça hiç de büyüklerin bizi korkuttukları gibi birer canavar
olmadıklarını anlamaya başlayınca onlara “divane” demeyi tercih ettik. Bu divanelerle ilgili
kendi biriktirdiğimiz hatıralar eşliğinde büyüdük. Zamanla onların
bazılarına “meczup” bazılarına da “Çarşının gülü” denildiğine şahit olduk. Hatta meczup ve
delilere olan sevgilerinden dolayı yakınımızdaki insanlar onları “Semtin Gülü”, “Mahallenin
Gülü”, “Şehrin Gülü” diye de isimlendirdiler dedi.

Kim bu Gülebakan?
Bir yerde gül varsa onlara bakanlar da vardır elbet. Biz eserimizde onlara Gülebakan demeyi
tercih ettik. Gülebakan; Anadolu irfanının gül dediği deli, divane ve meczuplara hizmeti
kendilerine kutsal bir görev bilen, onların maddi manevi hizmetlerine koşan ve onları
incitmemeye özen gösteren güzel insandır.
Şehrimizin gül ve gülebakanları kimler, nasıl bir hikâyeleri var, bunları unutmadan not almak
gerekmez mi diye düşündük ve bu çalışma çıktı ortaya.Kim bu gülebakanlar diye merak
edilirse; en başta merhum Terzi Ali Taşçeken gelir akla. Biz ona “gülebakanlar arifi” diyoruz
aynı zamanda. Kitabı da ona ithaf ettik zaten. Onun döneminden arkadaşları Kurukahveci
Nuri, Saatçi Burhan, Terzi Selahaddin, Tayyar Enüst bu şehrin gülebakan isimleriydi aynı
zamanda. Günümüzde ise Osman Meğreli, Mazlum Tarık Pekerken, Mehmet Ersöz, Halil
Yaman, Demir Hüseyin, Hasan Sayar, İbrahim Koçak ve kitapta isimleri, hikâyeleri zikredilen
birçok gülebakan seleflerinin yerini aldı. Onların hikâyeleri de var kitabımızda… ”
Yazar Erdem, aylarca süren röportajlar sonucunda güllerin gündelik yaşamlarını, özelliklerini,
nasıl aklı karışık hale geldiklerinin hikâyesinin anlatıldığı kitapla ilgili sözlerine şöyle devam
etti:

“ Adapazarı gül bakan şehirdir”

“Adapazarı; divanelerin mahlası, kurtuluş yeri, sığınağıdır. Gül bakan şehirdir. Gülü çok
olduğu gibi gülebakanları da boldur. Şehre mal olmuş güllerimiz en saf halleriyle
insanlığımızdır aslında. Dün olduğu gibi bugün de şehirde ayak basmadıkları kaldırım taşı
yoktur güllerimizin. Öyle ya bizim kadar onların da evidir yaşadığımız şehir. Her tarafına
dokunurlar şehrin. Her tarafında izleri vardır onların. Herkesten önce kalkarlar; esnaflar

kepenk açmadan sokakların, caddelerin üzerindeki geceden kalma örtüyü kaldırırlar. Sabahın
ilk ışıkları kendini gösterir göstermez şehrimizin divaneleri gül kokularıyla arzı endam ederler
herkesten önce.Birçoğu doğuştan kimisi yalan dünyayı gördükten sonra dellenen fakat
kendileriyle ilgili ayrıntıya ulaşılamamış bu güzel şehrin aklı karışıklarını anlatmaya çalıştık
kitabımızda. 61’i ayrıntılı olmak üzere 90 gül ve 20 gülebakan var çalışmamızda. Bu vesileyle
46 hem şehrimizle aylar süren yüzyüze sohbetler yapıp notlar aldık. Emeği geçen herkese
kitabımızda teşekkür etmiş olsak da tekrarlamak isteriz ki bize gönüllerini açan bu güzel
insanlara ilgi ve alakaları için müteşekkiriz.
İlçelerimizdeki gül ve güle bakanlar da var…
Gül bahçesindeki güzel kokuları duymuyorsan, kusuru bahçede değil, gönlünde ve burnunda
ara” der Hz. Mevlânâ. Şehrimizin gül ve gülebakanlarının izinde bu güzel kokuları duymak
için Orhan Cami bahçesi, Tarihi Uzunçarşı ve civarındaki çarşılar, Çark Caddesi, Yenicami ve
Tren İstasyonu civarında şehirde aylarca dolaşmak, röportajlar yapmak hiç zor gelmedi bize.
İlçelerimizden de onlarla ilgili güzel anılar var kitapta.
Güldestemizde şehrimizin bu aklı karışık özel insanlarından hikâyelerine vâkıf olduğumuz
61’inin hatıralarını iki bölüm halinde derledik. Kuşkusuz kitapta isimlerini andığımız ve
kendilerinden hatıralar aktardıklarımızın dışında da şehrimizin her ilçesinde, her mahallesinde
ve birçok sokağında nice gül ve gülebakanlarımız var. Kitabımız bu yönüyle ucu açık
bırakılmış bir çalışmadır aynı zamanda. Anlattıklarımızın dışında hemşehrilerimizin onlarla
olan hatıralarına saygı duyuyoruz; kuşkusuz onlarla ilgili bizden daha fazla bilgiye vâkıftırlar.
Fakat biz tespit edebildiğimiz, dinlediğimiz, şahit olduğumuz hatıraları kaleme aldık. Bu
konuda okuyucularımızın anlayış göstereceğini umuyoruz.

Adapazarı’nın gözümüzden kaçan bir başka yüzünü anlatılıyor

Saflığına sığınılacak bu güzel insanlar ve onların gülümseyen gözleri her geçen gün
kayboluyor maalesef. Kitabımızın, bu güzel insanların daha iyi tanınmalarına, saygı, şefkat

ve merhametle muamele görmelerine vesile olmasını ümit ediyoruz. Kitabımızda bahsi

geçen güllerin ve onlara hadim olmuş müstesna gülebakanların hikâyelerini anlatırken

bir taraftan da onların ortak paydası kadim şehrimizi okuyucuya bir başka yönüyle tanıtmak istedik.

Karınca kararınca.Değişim Yayınlarından çıkan kitap PTT Sokak’taki

Değişim Kitabevi’nden temin edilebilir dedi.

Leave A Reply

Your email address will not be published.